Roma’da Gezilecek Yerler Gezi Rehberi

Roma’da Gezilecek Yerler Gezi Rehberi

Roma, binlerce yıllık tarihiyle adeta bir açık hava müzesi. Antik kalıntılardan barok mimariye, meydanlardan kutsal alanlara kadar her köşe başı büyüleyici detaylarla dolu. Bu rehberde, Roma’da gezilecek yerler listesini Kolezyum, Vatikan, Pantheon ve Aşk Çeşmesi gibi simge yapılarla birlikte ayrıntılı biçimde sunuyoruz.

Ziyaret saatlerinden giriş ücretlerine, önerilen rota planlarından seyahatinizi kolaylaştıracak ipuçlarına kadar ihtiyacınız olan tüm bilgileri bir araya getirdik. Roma’da “ne yapılır?” sorusuna yanıt arıyorsanız, doğru yerdesiniz.

✈️ Not: Roma, Schengen Bölgesi’ndedir. Gitmeden önce vize durumunuzu kontrol etmeyi unutmayın. Türk vatandaşları için detaylı bilgiye Schengen Vizesi Nasıl Alınır 2025 rehberimizden ulaşabilirsiniz.

Kolezyum (Colosseum) – Roma’nın Sembolü

Roma denince akla gelen ilk yapı olan Kolezyum, 2 bin yıllık görkemiyle şehrin simgesidir.

Kolezyum (Colosseum) – Roma’nın Sembolü

Kolezyum, MS 80 yılında açılan ve antik dünyanın en büyük amfitiyatrosu olarak bilinen görkemli bir yapıdır. 50 bin izleyici kapasiteli bu dev arena, geçmişte gladyatör dövüşlerinden tiyatro oyunlarına birçok etkinliğe ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde Roma’nın en çok ziyaretçi çeken noktalarından biridir ve dış cephesinin ihtişamı kadar iç kısmı da görülmeye değerdir . Kolezyum’u gezerken, yüzyıllara meydan okuyan bu yapının mimari ayrıntılarına ve Roma İmparatorluğu’nun mühendislik becerilerine hayran kalacaksınız.

  • Ortalama Ziyaret Süresi: Kolezyum’un kendisi için en az 1 saat ayırmanız önerilir. Ancak aynı biletle gezilen hemen yanındaki Roma Forumu ve Palatino Tepesi ile birlikte antik Roma bölgesini tam anlamıyla gezmek isterseniz toplamda 3 saate yakın zaman ayırmalısınız. İçeriye girişte güvenlik kontrolü olduğu ve özellikle yoğun sezonda uzun kuyruklar oluştuğu için biletinizi önceden online almanız veya Roma Pass gibi bir şehir kartı kullanmanız tavsiye edilir. Böylece hızlı giriş yaparak zamandan tasarruf edebilirsiniz.

Önemli İpucu: Kolezyum’un hem içini hem de dışını görmek önemli. Dışarıdan çekilen fotoğraflar özellikle sabah erken saatlerde veya akşam gün batımında çok güzeldir. İçeride ise üst katmanlara çıkarak arenanın panoramik manzarasını görebilirsiniz.

Rehberli turlar veya audio-guide hizmetleri, tarihi daha iyi anlamak için faydalı olabilir. Ayrıca, Kolezyum biletine dahil olan Roma Forumu’nu ve Palatino tepesini de unutmayın – antik Roma’nın kalbinde yürümek benzersiz bir deneyim olacaktır. Forum’un içerisinde Julius Caesar’ın kremasyon yerinden antik tapınak kalıntılarına kadar birçok tarihi alan sizi bekliyor.

Vatikan – Dünyanın En Küçük Devletinde Tarih ve İnanç

Vatikan Şehri, Roma içerisinde yer alan bağımsız bir devlet olup, Katolik dünyasının merkezi olarak büyük bir öneme sahiptir.

Vatikan – Dünyanın En Küçük Devletinde Tarih ve İnanç

Sanat ve tarih tutkunları için adeta bir hazine sandığı olan Vatikan’da başlıca iki gezi noktası öne çıkar: Aziz Petrus Bazilikası ve Vatikan Müzeleri (Sistina Şapeli ile birlikte). Her ikisi de Roma seyahatinde mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.

Aziz Petrus Bazilikası (Basilica di San Pietro)

Aziz Petrus (St. Peter) Bazilikası’nın görkemli cephesi ve önündeki devasa meydan, Vatikan’da her ziyaretçinin ilk gördüğü manzaralardandır.

Dünyanın en büyük bazilikalarından biri olan Aziz Petrus Bazilikası, Rönesans dönemi mimarisinin başyapıtlarından olup İsa’nın havarilerinden Aziz Petrus’un mezarının üzerinde inşa edildiğine inanılır. İç mekanı büyüleyici ayrıntılarla doludur: Michelangelo’nun ünlü Pieta heykeli, Bernini’nin bronz baldakeni ve muhteşem mozaikler ziyaretçileri kendine hayran bırakır. Ayrıca bazilikanın en tepesindeki kubbe, Roma’nın en iyi manzaralarından birini sunar.

  • Giriş Ücreti: Bazilikaya giriş ücretsizdir. Ancak içerideki Kubbe’ye çıkmak isterseniz ücret ödemeniz gerekiyor: Merdivenle çıkış 8 €, asansör+merdiven kombinasyonu 10 € (asansör belli bir seviyeye kadar çıkıyor, kalan kısmı yine merdivenle tırmanmak gerekiyor). Kubbe ziyareti için bileti bazilika içerisinde kubbe girişinden alabilirsiniz. Özellikle yaz sezonunda kubbe için yoğunluk olabildiğini ve öğle saatlerinde kapatılabildiğini göz önünde bulundurun; mümkünse sabah erken gitmek avantajlıdır.
  • Ziyaret Saatleri: Bazilika yıl boyu her gün açıktır. Yaz dönemi (1 Nisan – 30 Eylül) 07:00 – 19:00 saatleri arasında, kış dönemi (1 Ekim – 31 Mart) 07:00 – 18:30 saatleri arasında ziyaret edilebilir . Bazilika içerisinde çarşamba sabahları Papa’nın katılımıyla ayin veya genel kabul töreni olabileceğini unutmayın; bu gibi etkinlik günlerinde sabah saatlerinde bazilika turistik ziyarete kısıtlı olabilir.
  • Kıyafet zorunluluğu: Bazilikaya (ve Vatikan’daki diğer dini mekanlara) girerken dizleri ve omuzları örten kıyafetler giyilmelidir; aksi takdirde içeri alınmazsınız.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Sadece bazilika içini gezmek için en az 1 saat ayırın. Eğer kubbeye çıkmayı planlıyorsanız, kuyruk ve tırmanış ile birlikte ek 1 saati gözden çıkarın (toplamda ~2 saat). Sabah erken saatler veya öğleden sonra geç vakitler, kalabalığın nispeten daha az olduğu zamanlar olarak tavsiye edilir.
Basilica di San Pietro, Roma'da gezilecek yerler

Önemli İpucu: Bazilikanın önündeki Aziz Petrus Meydanı, Bernini’nin tasarladığı dev sütunlarla çevrili oval şekliyle ünlüdür. Meydanın ortasındaki Mısır dikilitaşının etrafında durup bazilikaya doğru baktığınızda, sütunların kusursuz simetrisinin tadını çıkarın.

Eğer çarşamba sabahı Papa’nın genel halka seslenişi (Papa Audiences) varsa, ücretsiz biletlerle bu deneyime katılabilirsiniz (biletler önceden Vatikan’ın web sitesinden veya bazilika yakınındaki İsviçreli muhafızlardan temin edilebilir). Ancak kalabalık çok yoğun olacağından erken gitmek şarttır. Bazilikadan çıkmadan önce, alt katta Papaların Mezarları bölümünü de ziyaret edebilirsiniz – burada Aziz Petrus’un ve geçmiş papa ve azizlerin mezarları bulunmaktadır.

Vatikan Müzeleri ve Sistina Şapeli

Roma’ya gelip de Vatikan Müzeleri’ni görmemek olmaz. Dünyanın en büyük ve en önemli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan bu müzeler kompleksi, Michelangelo’nun başyapıtı Sistina Şapelini, Raphael Odaları’nı, harita galerilerini ve sayısız antik heykel, goblen, resim koleksiyonunu içerir.

Müze güzergahı sonunda Sistina Şapeli’ne ulaşırsınız; burası Michelangelo’nun “Adem’in Yaratılışı” ve “Son Yargı” freskleriyle bezenmiş kutsal bir mekandır. Müzeleri gezmek sabır ve zaman gerektirir ancak her köşede karşınıza çıkan sanat eserleri buna değer.

  • Giriş Ücreti: Vatikan Müzeleri’ne giriş ücreti yetişkinler için 17 €’dur; online rezervasyon yapılırsa genelde toplam ~21-25 € (bazı kaynaklarda 20 + 5 € rezervasyon ücreti) tutabilmektedir. 6-18 yaş arası gençler için bilet 13 € olup 6 yaş altı çocuklar ücretsizdir. Sesli rehber isterseniz +7 € ek ücret ödemeniz gerekiyor.
  • Özel İndirimler: Vatikan Müzesi, her ayın son pazar günü saat 09:00-14:00 arasında ücretsiz giriş uygulaması ile biliniyordu; ancak pandemi sonrası aşırı kalabalık nedeniyle bu uygulama dönem dönem durdurulmuştur. Güncel durumda eğer son Pazar ücretsiz girişi aktifse bile çok uzun kuyruklar olacağını unutmayın (ücretsiz günlerde bilet gişesi 12:30’da kapanır ve 14:00’te müze tamamen kapanır). Genel olarak kalabalıklardan kaçınmak için, biletinizi önceden çevrimiçi almanız veya açılış saatinde (mümkünse sabah 08:30’da) orada olmanız tavsiye edilir.
  • Ziyaret Saatleri: Pazartesi – Cumartesi günleri arasında ziyarete açıktır. Standart ziyaret saatleri 08:30 – 18:00 (son giriş genelde 16:00 civarı) olarak uygulanır. 2025 yılı özelinde bazı günlerde Cuma ve Cumartesi akşamları uzatılmış ziyaret saatleri olabilmektedir (örneğin 08:00-20:00 gibi, son giriş 18:00). Pazar günleri kapalıdır, dini bayramlar (Paskalya, 25 Aralık Noel, 1 Ocak vb.) ve Vatikan’ın kendi özel günlerinde de kapalı olabileceğini unutmayın. Ziyarete gitmeden önce resmi siteden güncel takvimi kontrol etmek akıllıca olacaktır.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Vatikan Müzeleri oldukça geniş olduğundan en az 2-3 saatinizi ayırmalısınız. Sanat eserlerine ilginize bağlı olarak müzede geçirilen süre yarım günü bulabilir. Sistina Şapeli müze turunun son noktasında yer alır ve genellikle ziyaretçiler burada kalabalık olsa bile bir süre tavan fresklerini inceleyerek vakit geçirirler. Müze çıkışınızda, tur grupları için özel bir geçit ile doğrudan Aziz Petrus Bazilikası’na geçiş imkanı vardır ancak bireysel ziyaretçiler için ne yazık ki böyle bir geçiş yoktur. Yani müzeden çıktıktan sonra bazilikaya girmek isterseniz yeniden güvenlik kuyruğuna girmeniz gerekecektir.
Sistina Şapeli

İpucu: Müzeleri gezerken rahat ayakkabı giyin ve yanınızda su bulundurun, zira uzun koridorlarda yürüyeceksiniz. Müzenin harita galerisi, kandilabra galerisi gibi bölümlerinde fotoğraf çekebilirsiniz ancak Sistina Şapeli içinde fotoğraf çekmek yasaktır; sessiz olmanız ve belirtilen alanlarda oturarak freskleri izlemeniz gerekir.

Eğer sanatla çok ilgileniyorsanız, Vatikan Müzeleri’nin belirli saatlerde düzenlediği rehberli gece turları veya özel bahçe turları gibi opsiyonları da araştırabilirsiniz. Son olarak, çıkıştaki hatıra eşya mağazalarında çeşit bol ama fiyatlar yüksek olabilir; yine de Papa temalı küçük hediyelikler veya Vatikan posta ofisinden kartpostal göndermek gibi deneyimleri düşünebilirsiniz.

Pantheon – Tüm Tanrıların Tapınağı

Roma’daki en etkileyici antik yapılardan biri olan Pantheon, “tüm tanrıların tapınağı” anlamına gelen adıyla, antik Romalıların tüm tanrılara adadığı bir mabed olarak M.S. 126 yılında inşa edilmiştir. Bugün ise Santa Maria ad Martyres Bazilikası adıyla kilise olarak kullanılmaktadır. Pantheon’un mimari açıdan en çarpıcı özelliği, 2000 yıldır ayakta kalan beton kubbesi ve kubbenin tepesindeki oculus adı verilen 9 metrelik açıklıktır. Bu kubbe, asırlardır mühendislik harikası olarak incelenir ve içeri süzülen doğal ışık sütunu Pantheon’un zemininde büyüleyici bir atmosfer yaratır.

  • Giriş Ücreti: Pantheon, yüzyıllar boyunca ücretsiz girişe sahipti ancak Temmuz 2023 itibariyle turistler için ücretli giriş uygulaması başlamıştır. Yetişkinler 5 € ödeyerek giriş yapar. Roma’da ikamet edenler ve 18 yaş altı ziyaretçiler için giriş hala ücretsizdir; 18-25 yaş arası gençler için ise indirimli giriş ücreti 2 € olarak belirlenmiştir. (Güncel uygulamada AB vatandaşı olsun olmasın genç indirim ücreti geçerli kılınmıştır.) Her ayın ilk pazar günü Pantheon’a giriş ücretsizdir; ayrıca her ayın ilk Pazar günü Pantheon’u da kapsayan devlet müzeleri ücretsiz olabilir. Ücret uygulamasının geliri kısmen İtalya Kültür Bakanlığı’na, kısmen de Pantheon’un bağlı olduğu Katolik Kilisesi birimine aktarılmaktadır.
  • Ziyaret Saatleri: Pantheon her gün 09:00 – 19:00 saatleri arasında ziyarete açıktır (son giriş 18:30). Haftanın yedi günü açıktır; kapalı olduğu günler sadece 1 Ocak, 15 Ağustos ve 25 Aralık’tır. Ancak bir kilise olduğu için Pazar sabahları veya dini tören zamanlarında turist ziyaretine kısa süreli ara verilebilir; örneğin Pazar günleri öğlene kadar ayin olabilmektedir. Eğer Pazar sabahı ziyaret etmek isterseniz, içeride ayin olabileceğini ve yalnızca sessizce oturup izlemenize izin verileceğini göz önüne alın (turistik gezi ayin sırasında kısıtlanır).
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Pantheon’un içi tek bir büyük salondan oluşur ve ziyaret genellikle 30 dakika kadar sürer. İçeride bilgilendirici panolar ve eserler sınırlı olduğu için, tarihini anlamak adına önceden biraz okumak veya yanınızda bir rehber kitap bulundurmak iyi olabilir. Kubbeden içeri giren ışığın zeminde oluşturduğu dairesel şekil günün saatine göre yer değiştirir; bu nedenle farklı saatlerde Pantheon’u görmek ayrı bir deneyim sunabilir.

İpucu: Pantheon’un hemen önündeki Rotonda Meydanı (Piazza della Rotonda), etrafı kafelerle çevrili keyifli bir alandır. Burada bir İtalyan kahvesi molası vererek Pantheon’un dış cephesini seyredebilirsiniz. Pantheon’u ziyaret eden çoğu kişi, girişteki dev bronz kapılara ve iç mekandaki Mermer zemin desenlerine dikkat eder – detayları kaçırmayın.

Ayrıca geleneğe göre Pantheon’un oculus’undan içeri yağmur yağdığında zemindeki drenaj delikleri sayesinde su birikmez; bunu deneyimlemek isterseniz yağmurlu bir günde ziyaret etmek ilginç olabilir. Unutmayın, Pantheon aynı zamanda Raffaello gibi ünlü sanatçıların mezarlarına ev sahipliği yapmaktadır – sanatçının mezarı içeride sol tarafta görülebilir.

Aşk Çeşmesi (Fontana di Trevi)

Roma’nın en ünlü çeşmesi olan Fontana di Trevi (Aşk Çeşmesi), özellikle akşamları ışıklandırıldığında masalsı bir görünüme bürünür.

Roma’daki en romantik ve ikonik noktalardan biri Aşk Çeşmesi (Fontana di Trevi)’dir. 18. yüzyılda Nicola Salvi tarafından tasarlanan bu anıtsal barok çeşme, deniz tanrısı Oceanus’un heykeli ve etrafındaki mitolojik figürlerle süslenmiştir. Tüm bir bina cephesini kaplayan Trevi Çeşmesi, adını üzerinde bulunduğu üç yolun kesişiminden (tre vie) alır. Efsaneye göre, bu çeşmeye arkanızı dönüp omzunuz üzerinden bir bozuk para atarsanız, bir gün Roma’ya tekrar geleceksiniz; iki bozuk para atarsanız bir Romalı ile aşk yaşayacaksınız; üç bozuk para atmak ise evliliğe işaret eder. Bu romantik efsane nedeniyle her gün binlerce ziyaretçi çeşmeye para atar – hatta her yıl yaklaşık 1.5 milyon Euro tutarında bozuk para toplandığı ve hayır işlerinde kullanıldığı bilinmektedir.

  • Giriş Ücreti & Ziyaret Saatleri: Aşk Çeşmesi bir açık hava anıtıdır, dolayısıyla giriş ücreti yoktur ve 24 saat boyunca ziyaret edilebilir. Çevresi halka açık bir meydan (Piazza di Trevi) olduğu için istediğiniz zaman gidip görebilirsiniz. En iyi ziyaret zamanı olarak erken sabah veya geç gece saatleri önerilir; gün içinde ve özellikle akşam üstü çok kalabalık olabiliyor. Gece vakti, ışıklandırılmış haliyle çeşme ayrı bir güzelliğe sahiptir ve fotoğraf çekmek için uygun bir atmosfer sunar.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Meydandaki kalabalığa bağlı olarak burada 15-30 dakika geçirmeniz yeterli olabilir. Genelde ziyaretçiler çeşmeyi çeşitli açılardan görmek, dilek dileyip bozuk para atmak ve fotoğraf çekmek için vakit ayırır. Meydan çok geniş olmadığından ve oturma alanı sınırlı olduğundan, uzun süre durmak pek mümkün olmayabilir. İtalya yasaları gereği çeşmenin havuzuna girmek veya kenarlarında oturmak yasaktır; güvenlik görevlileri sürekli alanı kontrol eder.

İpucu: Trevi Çeşmesi’ne giden dar sokaklarda gezinirken aniden karşınıza bu muazzam yapı çıkacak – ilk görüş anı gerçekten etkileyicidir. Fotoğraf çekmek isterseniz, sabahın erken saatlerinde turist kalabalığı az iken gidip hem boş meydanın tadını çıkarabilir hem de iyi kareler yakalayabilirsiniz. Çevredeki dondurmacılardan (gelato) bir dondurma alıp çeşme karşısında tatmak da klasik bir Roma deneyimidir. Ayrıca, çeşmeye sırtınızı dönüp para atmadan önce dileğinizi unutmayın! Attığınız paraların her gece belediye tarafından toplanıp yardım kuruluşlarına bağışlandığını bilmek de bu geleneği daha anlamlı kılıyor.

İspanyol Merdivenleri (Scalinata di Spagna)

Roma’nın ünlü buluşma noktalarından biri olan İspanyol Merdivenleri, şehrin canlı atmosferini soluyabileceğiniz harika bir açık alan sunar. Piazza di Spagna (İspanyol Meydanı) ile yukarıda yer alan Trinita dei Monti Kilisesi’ni birbirine bağlayan bu geniş merdivenler toplam 135 basamaktan oluşur ve 18. yüzyılda inşa edilmiştir. İsmini, bulunduğu meydanda bir zamanlar İspanyol Büyükelçiliği’nin olmasından alır. Audrey Hepburn ve Gregory Peck’in klasik filmi Roman Holiday sayesinde de ününe ün katmıştır.

  • Giriş Ücreti & Ziyaret Saatleri: İspanyol Merdivenleri halka açık bir alan olduğundan ücretsiz ziyaret edilebilir ve günün her saati açıktır. Akşamları ve gece geç saatlerde bile insanlarla dolu olabildiğini göreceksiniz; özellikle yaz aylarında gençler ve turistler burada toplanarak sokak sanatçılarının gösterilerini izler, sohbet eder. Ancak dikkat: Merdivenlere oturup uzun süre vakit geçirmek veya yiyecek-içecek tüketmek 2019’dan beri yasaklanmıştır; ceza uygulanabilmektedir. Bu yasağın amacı tarihi merdivenleri korumak ve aşırı kalabalığı düzenlemektir.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: İspanyol Merdivenleri’ni görmek ve fotoğraf çekmek için 15-20 dakika yeterli olabilir. Basamakları tırmanıp tepedeki Trinita dei Monti Kilisesi’nin önünden meydana bakış atmak, sonra tekrar aşağı inmek şeklinde bir deneyim yaşayabilirsiniz. Eğer çevrede alışveriş yapmayı planlıyorsanız, merdivenlerin altındaki sokaklar lüks mağazalarıyla ünlü Via dei Condotti başta olmak üzere moda tutkunları için cazip gezi noktalarıdır.

İpucu: Merdivenlerin tepesine çıktığınızda arkanızı döndüğünüzde Via dei Condotti boyunca uzanan muhteşem bir şehir manzarası göreceksiniz. Gün batımına yakın saatlerde, hafif turuncu bir ışık merdivenlerin üzerine vurur ve çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer sabah giderseniz, Trinita dei Monti Kilisesi’ni ücretsiz gezebilir ve sakin bir ortamda basamakların tadını çıkarabilirsiniz.

Yakınlardaki Babington’s Çay Evi gibi tarihi mekanlar da, özellikle öğleden sonra küçük bir mola için değerlendirilebilir (fiyatlar yüksek olsa da tarihi atmosferi ilgi çekicidir). Unutmayın, bu bölge aynı zamanda Aşk Çeşmesi’ne ve Pantheon’a yürüme mesafesindedir, dolayısıyla yürüyerek şehir merkezinin keyfini çıkarın.

Navona Meydanı (Piazza Navona)

Roma’nın en güzel barok meydanlarından biri olan Piazza Navona, günün her saati canlı ve hareketli bir atmosfere sahip. Eski bir Roma stadyumunun zemininde şekillenmiş uzun oval yapısıyla dikkat çeken bu meydan, üç etkileyici çeşmeye ev sahipliği yapar: Ortadaki Dört Nehir Çeşmesi (Fontana dei Quattro Fiumi) ünlü heykeltıraş Bernini’nin eseridir ve dört büyük nehri (Nil, Ganj, Tuna, Rio de la Plata) temsil eden figürleriyle meydanın merkezinde yükselir. Diğer iki çeşme ise Moor Çeşmesi ve Neptün Çeşmesi’dir. Meydanın etrafını kafeler, restoranlar ve tarihi binalar çevreler; özellikle Sant’Agnese in Agone Kilisesi’nin zarif barok cephesi meydanın silüetine hakimdir.

  • Giriş Ücreti & Ziyaret Saatleri: Navona Meydanı’na giriş için ücret ödemezsiniz; her zaman açık bir kamusal alandır. Gün içinde burada sokak ressamları, müzisyenler ve performans sanatçıları turistleri eğlendirir. Akşam saatlerinde ise restoranların ışıkları altında canlı bir ortam sunar. Meydan, özellikle Noel zamanı kurulan pazarla veya ilkbaharda sokak sanatları festivalleriyle de ünlüdür – ziyaret zamanınıza göre bu tür etkinliklere denk gelebilirsiniz.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Meydanı çevreleyen güzel sanatları, çeşmeleri ve binaları doyasıya incelemek, birkaç fotoğraf çekmek ve belki bir dondurma yemek için 30-45 dakika ayırabilirsiniz. Eğer bir kafede oturup etrafı seyretmek isterseniz tabii ki daha uzun kalabilirsiniz; ancak turistik kafelerin fiyatlarının biraz yüksek olabileceğini unutmayın.

İpucu: Piazza Navona’nın tadını çıkarmak için en iyi yollardan biri, çevresindeki dar sokaklara da dalıp küçük keşifler yapmaktır. Meydana açılan ara sokaklarda şirin galeriler, butik dükkanlar bulabilirsiniz. Meydan civarında Roma’nın en iyi Tiramisu’cularından biri olarak bilinen Pompi veya Tre Scalini (burada ünlü “Tartufo” dondurması servis edilir) gibi tatlıcılar bulunur – kendinizi İtalyan tatlılarıyla ödüllendirin.

Ayrıca akşam yemeği için turist kalabalığından biraz uzaklaşıp bir arka sokakta yerel bir trattoria bulursanız, meydanın turistik restoranlarına nazaran daha otantik ve uygun fiyatlı bir deneyim yaşayabilirsiniz.

Roma Forumu ve Palatino Tepesi

Roma Forumu (Foro Romano), antik Roma’nın sosyal, politik ve ticari merkezi olan geniş bir arkeolojik alanıdır. Kolezyum’un hemen yanında yer alan Forum, bir zamanlar tapınakların, bazilikaların, mahkeme binalarının ve pazar yerlerinin bulunduğu, imparatorların halka hitap ettiği meydandır. Bugün ise sütun kalıntıları, kemerler (Titus ve Septimius Severus zafer takları gibi) ve temeller arasında dolaşarak antik kentin kalıntılarını yerinde görebiliyorsunuz. Forum alanına komşu olan Palatino Tepesi ise Roma’nın kuruluş mitolojisinde Romulus’un kenti kurduğu yer olarak bilinir ve imparatorların saraylarının kalıntılarına ev sahipliği yapar. Hem Forum’dan hem Palatino’dan, antik Roma’nın ihtişamını hissetmek mümkündür.

  • Giriş Ücreti: Roma Forumu ve Palatino Tepesi, Kolezyum bileti kapsamında aynı biletle ücretsiz gezilir . Yani Kolezyum için aldığınız 24 saat geçerli biletinizle Forum ve Palatino’ya da girebilirsiniz. Forum’un ayrı bir girişi olsa da bilet kontrol noktaları birleşiktir. Eğer Roma Pass veya benzeri bir kart kullanıyorsanız, bu alanlara da geçerlidir. Her ayın ilk pazar günü uygulanan ücretsiz giriş, Forum ve Palatino için de geçerlidir (aynı Kolezyum’da olduğu gibi).
  • Ziyaret Saatleri: Forum ve Palatino’nun ziyaret saatleri de Kolezyum ile paraleldir: kışın yaklaşık 09:00 – 16:30, yazın 09:00 – 19:00 arası ziyarete açıktır . Kapanış saatinden genellikle 1 saat önce son ziyaretçi alınır. Bu bölgeler açık hava ören yeri olduğu için hava kararmadan kapatılır. 25 Aralık, 1 Ocak gibi kapalı olunan günler Kolezyum ile aynıdır.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Antik kalıntılar arasında dolaşmak ve bilgi panolarını okumak istiyorsanız en az 1 – 1.5 saatinizi ayırın. Forum alanı oldukça geniştir; Julius Caesar’ın Krematoryumu, Vestal Bakireler Evi, Satürn Tapınağı sütunları gibi önemli noktaları haritadan belirleyip görmek iyi bir fikirdir. Ardından Palatino Tepesi’ne çıkıp imparatorluk saray kalıntılarını ve Farnese bahçelerini gezebilirsiniz. Palatino’dan ayrıca Circus Maximus (Büyük Hipodrom) ve şehir manzarasını izlemek mümkündür. İki alan bir arada gezildiğinde toplam 2-3 saat sürebilir.

İpucu: Forum’u gezerken yanınızda bir rehber kitap veya telefonunuzda bir audio rehber bulundurmak deneyiminizi zenginleştirir; zira gördüğünüz taşların ve kalıntıların tarihi anlamını öğrenmek bölgeyi canlandırır. Palatino Tepesi’nde iken Roma Forumu’nu yukarıdan gören manzara noktalarını kaçırmayın – özellikle Farnese bahçelerinin oradaki terastan Forum’un panoramik görüntüsü çok etkileyicidir .

Ayrıca Palatino tarafında Romulus Tapınağı kalıntıları ve bazı müze sergileri bulunur. Sıcak havalarda Forum içinde gölge az olduğundan şapka ve su almayı unutmayın. Son olarak, Forum’dan çıkışa yöneldiğinizde Kapitolin Tepesi’ne doğru ufak bir yokuşla çıkıp Kapitolin Müzeleri Meydanı’na uğrayabilir, Vittoriano (Altare della Patria) anıtına doğru yürüyerek antik ile modern Roma’nın buluşmasına tanıklık edebilirsiniz.

Castel Sant’Angelo (Kutsal Melek Kalesi)

Tiber Nehri kıyısında, Vatikan’ın hemen yanında yükselen silindirik kale yapısı Castel Sant’Angelo, Türkçesiyle Kutsal Melek Kalesi, Roma’daki bir diğer tarihi anıttır.

Başlangıçta İmparator Hadrianus’un (Hadrian) ailesi için M.S. 2. yüzyılda bir mozole olarak inşa edilen bu yapı, Orta Çağ’da kaleye dönüştürülmüş ve yüzyıllar boyunca hem savunma kalesi hem de papaların ikametgahı ve sığınağı olarak kullanılmıştır. Kaleyi Vatikan’a bağlayan gizli bir geçit (Passetto di Borgo) bile inşa edilmiştir; bu sayede tehlike zamanlarında papalar kaleye kaçabiliyordu. Kale ismini, 590 yılında Papa Büyük Gregorius’un burada baş melek Mikail’i gördüğü rivayetinden alır (Mikail’in kılıcını kınına sokarak Roma’da veba salgınının bittiğini müjdelediğine inanılır ve kalenin tepesindeki melek heykeli bunu simgeler).

  • Giriş Ücreti: Castel Sant’Angelo günümüzde müze olarak hizmet vermektedir (Museo Nazionale di Castel Sant’Angelo). Yetişkin giriş ücreti 16 €’dur . 18-25 yaş arası AB gençler için indirimli bilet 2 €’dur, 18 yaş altına ücretsizdir . Roma Pass sahibi iseniz, 72 saatlik kartla burası ücretsiz gezebileceğiniz iki müzeden biri olabilir (48 saatlik kartla da tercih edebilirsiniz). Her ayın ilk pazarı Sant’Angelo Kalesi de ücretsiz ziyaret edilebilir . Eğer müze içinde rehberli tur veya sesli rehber almak isterseniz, girişte ekstra ücret karşılığında bu hizmetleri bulabilirsiniz.
  • Ziyaret Saatleri: Müze, pazartesi günleri kapalıdır. Diğer günler genelde 09:00 – 19:30 saatleri arasında açıktır (son giriş 18:30 civarı). Yaz/kış saatleri küçük farklar gösterebilir, örneğin bazı kaynaklar kışın 09:00 – 17:30 olarak belirtmektedir . Ancak genel itibariyle sabit kapanış saati 19:30’dur. Ziyaret planlarken resmi tatillerde veya özel etkinlik günlerinde saatlerin değişebileceğini, hatta kapanabileceğini göz önünde bulundurun. Örneğin, Roma’da 1 Mayıs, 25 Aralık, 1 Ocak gibi günlerde bazı müzeler kapalı olabildiği için Castel Sant’Angelo’nun da o günlerde kapalı olup olmadığını kontrol etmek iyi olur.
  • Ortalama Ziyaret Süresi: Kalenin içini gezmek ve terasına çıkmak için 1 – 1.5 saat zaman ayırmalısınız. İçeride papa daireleri, tarihi silahlar, Rönesans freskleriyle süslü odalar ve eski hapishane hücreleri görülebilir. En tepeye, melek heykelinin bulunduğu terasa çıktığınızda ise 360 derece Roma manzarası sizi bekler. Burası, Vatikan’ın kubbesini ve Tiber Nehri boyunca uzanan köprüleri fotoğraflamak için harika bir noktadır.

İpucu: Castel Sant’Angelo’nun önündeki Melekler Köprüsü (Ponte Sant’Angelo), üzerindeki on melek heykeliyle birlikte Roma’nın en fotojenik köprülerinden biridir – kaleyi ziyaret ederken bu köprüden geçerek yürüyün ve Tiber Nehri manzarasının tadını çıkarın. Kale içinde gezinirken, özellikle Hadrian’ın Mozolesi kısmını ve papa dairelerini görün.

Dan Brown’ın Melekler ve Şeytanlar romanını okuduysanız veya filmini izlediyseniz, burada geçen sahneler aklınıza gelecektir; Passetto di Borgo denilen Vatikan geçidinin kaleden çıkış noktasına da dikkat edin (dışarıdan görülebilir). Kalede küçük bir kafe de bulunmaktadır – terasta Roma’yı seyrederken bir kahve içmek keyifli olabilir. Son olarak, kalenin akşam ışıklandırılmış halini nehir kenarından görmek de çok güzeldir; özellikle gün batımında köprü ve kale birlikte harika fotoğraflar verir.

Trastevere ve Yerel Roma Deneyimleri

Roma’nın büyüsü sadece müze ve anıtlarda değil, aynı zamanda günlük yaşamın aktığı sokaklarında saklıdır. Şehrin otantik ruhunu hissetmek ve yerel deneyimler yaşamak için turistik merkezlerin yanı sıra Trastevere gibi semtlere ve yerel pazarlara da zaman ayırmak gerekir.

  • Trastevere Semti: Tiber Nehri’nin batısında kalan Trastevere, renkli dar sokakları, sarmaşıklarla kaplı orta çağ binaları ve canlı meydanlarıyla meşhur, bohem bir mahalledir. Gündüzleri sakin bir şekilde tarihi Santa Maria in Trastevere Bazilikası etrafında dolaşıp sokak sanatçılarını izleyebilir, küçük butiklere uğrayabilirsiniz.

    Akşam olunca Trastevere adeta canlanır: Yerel halk ve turistler, semtin ünlü trattoria ve osterialarında masaları doldurur. İtalyan mutfağının otantik lezzetlerini tatmak için Trastevere’deki Da Enzo al 29, Tonnarello, Grazia & Graziella gibi popüler restoranlara uğrayabilirsiniz (erken gitmek ya da rezervasyon yaptırmak iyi fikirdir, zira kuyruk olabilir). Sokaklarda yürürken bir dilim pizza alıp yemek (pizza al taglio) veya suppli (içi peynirli kızarmış pirinç topları) gibi sokak lezzetlerini denemek de hoş bir deneyim. Hava karardıktan sonra özellikle Piazza Trilussa ve çevresinde gençlerin buluştuğu barlar, publar dolmaya başlar – Trastevere, Roma’nın gece hayatının da merkezlerindendir. Burada bir akşam geçirmeden Roma’yı terk etmeyin, zira sokaklarındaki enerji size şehrin yerel yüzünü gösterecektir .
  • Yerel Pazarlar ve Alışveriş Bölgeleri: Roma’da yerel yaşamı görmek için pazar yerlerini dolaşmak keyiflidir. En meşhur pazarlardan biri Campo de’ Fiori meydanında kurulan gündüz pazarır. Burada sabahları taze meyve, sebze, peynir, baharat ve çiçek tezgahlarını gezebilir; İtalyan mutfağının taze malzemelerini görebilirsiniz. Bir diğer ilginç pazar, Pazar sabahları Trastevere’de kurulan Porta Portese Bit Pazarıdır. Bu pazarda antika eşyadan ikinci el kıyafetlere, plaklardan hediyeliklere kadar her şeyi bulabilirsiniz – biraz kalabalık ve dağınık olsa da, pazarlık yapma şansınız ve sürpriz ürünlerle karşılaşma ihtimaliniz yüksek.

    Alışveriş tarafında ise, Roma’nın ana arterlerinden Via del Corso mağazalarla doludur; uluslararası markalardan yerel zincirlere kadar geniş bir yelpaze sunar. Eğer lüks markalarla ilgileniyorsanız, İspanyol Merdivenleri’nin altından başlayan Via dei Condotti üst düzey İtalyan ve dünya markalarının mağazalarını barındırır (burada vitrin bakmak bile keyifli olabilir).
  • Hediyelik eşya için turistik noktalarda sayısız dükkan bulunsa da Borgo Pio (Vatikan yakınında) veya Via dei Sediari gibi turistik ama sevimli sokaklardaki küçük dükkanlar daha özgün ürünler sunabilir. Alışveriş yaparken Pazar günleri çoğu mağazanın kapalı olabileceğini unutmayın; ancak turistik bölgedekiler genelde açıktır.
  • Kültürel Duraklar: Roma’da gezinirken büyük anıtlar dışında küçük kültürel keşifler de yapabilirsiniz. Örneğin, Gianicolo Tepesi ( Janiculum) Trastevere’nin yukarısında harika bir panoramik şehir manzarası sunar; özellikle gün batımına yakın çıkarsanız, tüm Roma ayaklarınızın altında uzanır. Her gün öğlen 12:00’de burada bir top atışı geleneği de vardır (zamana denk gelirseniz irkilmemek için hazırlıklı olun!).

    Villa Borghese Parkı, şehrin merkezinde yeşillikler içinde dinlenmek isteyenler için idealdir; gölet kenarında piknik yapabilir veya park içindeki Galleria Borghese’de Bernini ve Caravaggio gibi sanatçıların eserlerini görebilirsiniz (galeriye giriş ücretli ve rezervasyonla). Testaccio bölgesi ise Roma’nın yemek kültürünü deneyimlemek için birebirdir; burada yerel bir pazarı (Mercato Testaccio) gezip sokak yemekleri tadabilir veya geleneksel bir rosticceriada sandviç atıştırabilirsiniz.

Bu öneriler, Roma’nın sadece müze ve anıtlardan ibaret olmadığını, aynı zamanda yaşayan bir şehir olarak kendi ruhu olduğunu göstermeyi amaçlıyor.

Roma’da yapılacak şeyler bunlarla sınırlı değil; her köşe başında bir sürpriz, bir tarihi eser, bir sanat eseri karşınıza çıkabilir. Planlarınızı yaparken biraz da spontane keşiflere zaman bırakmayı unutmayın – bazen en güzel anılar, planlanmamış küçük bir sokak keşfinden gelir.

Önemli İpucu: Roma seyahatiniz sırasında zamanınız elverirse, şehir yakınlarındaki Pompeii (Napoli yakınında) veya Floransa gibi yerlere trenle günlük geziler de düşünebilirsiniz. Ancak önceliğiniz Roma’nın içini sindirmek olsun. İtalya’nın diğer şehirleri hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz, hazırladığımız İtalya’da Gezilecek Yerler – İtalya Gezi Rehberi yazımıza da göz atabilirsiniz. Bu rehberde, Roma dışında keşfedebileceğiniz birçok güzel İtalyan şehrine ve bölgesine dair ipuçları bulacaksınız.

Roma Gezi Rotaları – 1 Günde ve 3 Günde Roma

Roma’da görülmesi gereken yerler çok fazla, ancak herkesin vakti aynı değil. Kimi sadece bir günlüğüne Roma’ya uğrayıp hızlı bir tur yapıyor, kimi ise birkaç günde daha detaylı gezmeyi planlıyor. Aşağıda, zamanınıza göre nasıl bir Roma rotası izleyebileceğinize dair iki ayrı öneri bulacaksınız: 1 günde Roma ve 3 günde Roma rotaları. Elbette ki bu rotalar esnek tutulmuştur; kendi ilgi alanlarınıza göre eklemeler veya çıkarmalar yapabilirsiniz.

1 Günde Roma’da Görülecekler

Sadece bir gün için Roma’daysanız, öncelik en ünlü ve sembolik yerlerde olmalı. Yoğun bir tempoyla da olsa, aşağıdaki güzergah temel noktaları görmenizi sağlayacaktır:

  • Sabah (08:30 – 12:00): Sabahın erken saatlerinde güne Kolezyum ile başlayın. Açılış saatinde (08:30 civarı) orada olmak, kalabalık artmadan içeri girmenizi sağlar. Kolezyum’u içeride gezdikten sonra aynı bileti kullanarak hemen yanındaki Roma Forumu’na ve Palatino Tepesi’ne geçin. Antik Roma’nın kalıntıları arasında kısa bir tur yapın; zamanınız kısıtlı olduğundan Forum’da hızlı bir yürüyüşle başlıca anıtları görün (Vesta Tapınağı, Sezar Tapınağı, Senato binası kalıntıları vb.). Palatino Tepesi’ne çıkıp manzaraya göz atın ve yaklaşık 11 civarı bu bölgeden çıkmış olun. (Not: Eğer zaman çok dar ise, Palatino’yu çıkmayabilirsiniz.)
  • Öğle (12:00 – 14:00): Pantheon bölgesine doğru yürüyün veya taksi/metro kullanın. Pantheon’a giriş artık hızlı olabilir, içeride fazla sıra olmuyor; ancak kontrol nedeniyle kısıtlı sayıda içeri alım olabilir. Pantheon’u ziyaret edin (içeride 15-20 dakika geçirebilirsiniz). Çıktıktan sonra yakın civarda hızlı bir öğle yemeği molası verin. Pantheon çevresinde pek çok pizza al taglio (dilim pizza) satan yer veya sandviç yapan fırın bulabilirsiniz.
    Alternatif olarak ünlü Tazza D’Oro kafede espresso içip enerji depolayabilirsiniz. Öğle yemeği sonrası hemen yakın mesafedeki Aşk Çeşmesi (Trevi)’ne yürüyün. Trevi Meydanı’na ulaşıp dilek dileyip bozuk para atın ve birkaç fotoğraf çekin. Çok kalabalık ise fazla oyalanmadan bir sonraki durağa geçin.
  • Öğleden Sonra (14:00 – 17:00): Trevi’den yürüyerek yaklaşık 10-15 dakikada İspanyol Merdivenleri’ne ulaşabilirsiniz. İspanyol Merdivenleri’nde kısaca durup manzarayı görün, birkaç fotoğraf alın. Merdivenlerin tepesine çıkıp oradan Via Condotti ve Via del Corso’ya uzanan şehir görüntüsünü seyredin.

    Ardından metro veya taksi ile (ya da hızlıca yürüyerek, mesafe ~2 km) Vatikan bölgesine geçmek en iyisi. Tek günde Vatikan’ın tamamını yapmak zor, ama Aziz Petrus Bazilikası’nı görmeden Roma’dan ayrılmak yazık olur. St. Pietro durağında inip bazilika meydanına gelin. Güvenlik sırasını göze alarak içeri girin ve bazilikanın içini hızlıca gezin (yaklaşık 30-45 dk ayırın).

    Muhtemelen kubbeye çıkacak vaktiniz olmayacak bu sıkışık programda, o yüzden sadece bazilikayı görün. (Alternatif: Eğer bazilika kuyruğu çok uzunsa veya zamanınız kaldıysa, Vatikan Müzesi yerine Castel Sant’Angelo’yu dışarıdan görmek gibi değişiklikler yapabilirsiniz; ancak genelde 1 günde müzelere girmek zor.)
  • Akşam (17:00 – Gece): Yoğun bir günün sonunda akşam yemeği ve dinlenme zamanı. Oteliniz nerede olursa olsun, Trastevere’ye gidip akşam yemeğini orada yemek harika bir final olabilir. Burası bir günlük turistik koşuşturmadan sonra İtalyan usulü rahatlayabileceğiniz, yerel atmosferi olan bir semt. Güzel bir trattoriada makarna & şarap eşliğinde yemeğinizi yiyin. Ardından Trastevere sokaklarında veya Tiber Nehri kıyısında yürüyüş yapın. Gece dondurma (gelato) için Gelateria del Viale gibi bir mekana uğrayıp Roma’ya tatlı bir veda edebilirsiniz.

Bu 1 günlük rota, Roma’nın ikonik yapılarının çoğunu dışarıdan da olsa görmenizi sağlayacak yoğun bir programdır. Elbette ki her bir yer çok daha uzun süreler hak ediyor, ama vaktiniz azsa “Roma’ya gelmişken” denen yerleri böylece checklist olarak tamamlamış olursunuz. Taksi ve metro kullanımını stratejik yaparak zaman kazanabilirsiniz (örneğin Kolezyum’dan Pantheon/Trevi bölgesine taksi, oradan İspanyol Merdivenleri’ne yürüyüş, oradan metro ile Vatikan gibi). Roma’da trafik olabileceğini göz önüne alarak planınızı esnek tutmayı unutmayın.

3 Günlük Roma Rotası

Üç tam gün, Roma’yı daha sindirerek gezmek için idealdir. Aşağıdaki 3 günlük rotada, ilk güne “antikkent”, ikinci güne “Vatikan ve merkez”, üçüncü güne ise “rahat bir kültürel keşif” teması veriyoruz. Bu sayede hem klasik turistik yerleri hem de biraz yerel deneyimleri tatmış olacaksınız.

  1. Gün: Antik Roma & Şehir Merkezi

Sabah: Kolezyum ile başlayın (erken giderek kalabalığı atlatın). Kolezyum sonrası Roma Forumu ve Palatino Tepesi’ni detaylıca gezin. Öğleye kadar antik Roma bölgesini bitirmiş olursunuz. Öğle: Foruma yakın civarda (örneğin Via Cavour veya Monti mahallesinde) öğle yemeği için yerel bir makarna restoranı veya pizzacı bulabilirsiniz.

Monti semti, Kolezyum’a yakın genç ve hareketli bir bölgedir; burada kısa bir yürüyüş yapıp ikinci el dükkanlara göz atmak bile keyifli olabilir.

Öğleden sonra: Kapitolin Tepesi’ne çıkarak Kapitolin Müzeleri’ni gezebilirsiniz (Roma tarihi ve ünlü heykeller – örneğin orijinal dişi kurt heykeli – burada görülebilir). Müzeden çıktıktan sonra Vittorio Emanuele II Anıtı’nın (Altare della Patria) terasına asansörle çıkarak modern Roma manzarasını seyredebilirsiniz. Ardından Pantheon’a doğru yürüyün ve Pantheon’u görün (bugün daha vaktiniz olacağı için etraflıca tadını çıkarın).

Akşamüstü: Pantheon’dan Piazza Navona’ya geçin, meydandaki atmosferi yaşayın. Gün batımına doğru Navona’dan nehir yönüne 5 dakika yürüyerek Castel Sant’Angelo’yu dışarıdan görün (isterseniz içini de gezebilirsiniz ama ertesi güne de bırakabilirsiniz). Akşam: Akşam yemeği için merkezde bir yer seçin. Campo de’ Fiori civarı veya Trastevere’ye geçmek bu akşam için uygun olabilir. İlk günün yorgunluğunu Trastevere’de bir aperitivo yaparak atabilirsiniz.

  1. Gün: Vatikan ve Çevresi

Sabah: Bugünü Vatikan’a ayırın. Sabah erken saatte Vatikan Müzeleri’ne gidin – mümkünse online bilet alarak 09:00 gibi içeri girin. 2-3 saat müzeleri gezip öğlene doğru çıkmış olun. Öğle: Müzeden çıktıktan sonra öğle yemeği için Vatikan civarında basit bir şeyler atıştırın (yakındaki pizzacılar veya sandviç büfeleri işinizi görür; Vatikan civarında çok turistik restoranlar olduğundan beklentinizi düşük tutun ya da biraz uzaklaşıp yerel bir yere gidin).

Öğleden sonra: Aziz Petrus Bazilikası’na girin. Öğle sonrası genelde bazilika giriş kuyruğu daha kısa olabilir. İçeride acele etmeden gezin, kubbeye çıkmak istiyorsanız bugün vaktiniz var – çıkın ve manzaranın tadını çıkarın. Bazilikadan çıktığınızda artık Vatikan’ı tamamlamış olacaksınız. Akşamüstü: Vatikan’dan yürüyerek tekrar Castel Sant’Angelo’ya geçin, eğer bir önceki gün kaleyi gezmediyseniz bugün gezebilirsiniz. Gezdiyseniz, Tiber Nehri kıyısında yürüyüp Ponte Sant’Angelo ve Ponte Umberto I civarında fotoğraf çekin. Gün batımına doğru Piazza del Popolo’ya geçip (ister yürüyün, ister kısa bir otobüs/metro) buradan Pincio Terası’na (Villa Borghese parkı kenarı) çıkın. Pincio’dan güneş batarken şehri izlemek harika bir deneyim olacaktır.

Akşam: Akşam yemeği için Via del Corso civarında (şehir merkezi) veya dün gidemediyseniz yine Trastevere’de bir restoran seçebilirsiniz. İki akşamdır Trastevere fazla gelirse, bu sefer merkezde daha turistik bir yerde, örneğin Pantheon manzaralı bir restoranda yemek yiyebilirsiniz.

  1. Gün: Sanatsal ve Yerel Keşifler

Sabah: Bugün ilk iki güne sığmayan yerleri görebilir veya Roma’yı biraz daha sakin yaşayabilirsiniz. Sanat merakınız varsa sabah için Galleria Borghese müzesine rezervasyon yaptırıp oradaki muhteşem heykel ve resimleri görün. Müze öncesi veya sonrası Villa Borghese parkında yürüyüş yapın, bisiklet kiralayıp gezin ya da sadece yeşillikler içinde dinlenin. Alternatif olarak, üçüncü sabahı Appia Antica Yoluna ayırabilirsiniz: Roma’nın antik yolunda yürüyüp Katakompları (San Callisto veya San Sebastiano yeraltı mezarlarını) ziyaret etmek, kentin dışında farklı bir deneyim sunar. Bu bölgeye gitmek için otobüs kullanmak gerekir ve biraz planlama ister ama tarih meraklıları için çok özeldir.

Öğle: Öğle yemeğinde bugün Roma’nın meşhur yemeklerinden Cacio e Pepe (peynirli-karabiberli makarna) veya Carbonara yemek isterseniz, Testaccio veya Trastevere bölgesinde yerel lokantalar buna uygun adreslerdir. Örneğin Testaccio’daki Felice a Testaccio ünlüdür (rezervasyon önerilir).

Öğleden sonra: Öğleden sonra alışverişe veya şehrin keşfedilmemiş köşelerine vakit ayırın. Testaccio Pazarı’na uğrayıp yerel ürünlere bakın, hatta “Trapizzino” gibi sokak lezzetlerini tadın. Tarih merakınız varsa Caracalla Hamamları antik kalıntılarını gezebilirsiniz. Janiculum (Gianicolo) Tepesi’ne çıkıp saat 12:00’deki top atışını izlemek de bugüne denk getirilebilir. Yine bu öğleden sonra belki Bocca della Verità (Gerçeğin Ağzı) heykelini görmek için Circus Maximus yakınlarındaki Santa Maria in Cosmedin Kilisesi’ne uğrayabilirsiniz – sıraya girip elinizi o ünlü taş yüze sokarak fotoğraf çektirmek eğlenceli bir turist klasiğidir.

Akşam: Son akşamınızda, eğer henüz yapmadıysanız Trevi Çeşmesi’ne gece vakti tekrar uğrayın ve Roma’ya bir veda dileği daha dileyin. Ardından güzel bir restoranda final yemeğinizi yiyin. Roma’da son akşam yemeği için güzel bir Trattoria seçebilir veya manzaralı bir terasta (örneğin Panteon manzaralı bir çatı restoranı ya da Capitoline Tepesi’ndeki Restaurant Terrazza Caffarelli gibi) yemek yemeyi düşünebilirsiniz. Bu noktada üç günlük yürüyüşün yorgunluğunu atmak için Italian gelato ile final yapmak şart! Sevdiğiniz bir dondurmacıdan çift top dondurmanızı alıp İspanyol Merdivenleri civarında veya Colosseum’un gece manzarası karşısında son bir yürüyüş yapın.

3 günlük rota ile Roma’nın tarihi yerleri, dini mirası, sanat koleksiyonları ve yerel yaşamı hakkında iyi bir fikir edinmiş olacaksınız. Tabii ki Roma’da görülecek daha onlarca yer var (Villa Giulia Etrüsk Müzesi, Ostia Antica antik kenti, Vatikan Bahçeleri, sayısız kilise ve galeri vb.), fakat süre kısıtlı olduğunda en dengeli şekilde deneyimlemek bu planla mümkün. Her zaman biraz esneklik payı bırakmayı ve anın tadını çıkarmayı unutmayın – Roma tarihi yerler açısından zengin olduğu kadar, anı yaşamaya uygun bir şehir: Bir kafede oturup etrafı seyretmek bile bu şehrin tadına varmanın bir parçasıdır.

Sıkça Sorulan Sorular: Roma’da Gezilecek Yerler

Roma gezisi kaç gün sürmeli?

Roma, gezilecek yerlerin çokluğu düşünüldüğünde en az 3 tam gün ayırmanızı gerektirir. İkonik tarihi eserler (Kolezyum, Forum, Pantheon, Vatikan gibi) için zaten 2 gün gerekir, üçüncü gün ise şehrin sokaklarında kaybolmak, Trastevere gibi semtlerin tadını çıkarmak veya ek müzeleri görmek için idealdir. Eğer müze ve sanat merakınız çok yüksekse 4-5 gün de sıkılmadan vakit geçirebilirsiniz. Süreniz kısıtlıysa 1 tam günde bile “hızlı tur” yaparak başlıca noktaları görebilirsiniz ama bu oldukça yorucu olacaktır. Özetle: 3 gün ideal, 4-5 gün rahat, 1-2 gün biraz koşturmacalı geçecektir.

Roma’ya gitmek için en iyi zaman hangisidir?

Roma’yı ziyaret etmek için en güzel dönem ilkbahar (Nisan-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Ekim) aylarıdır. Bu aylarda hava ılıman, genellikle güneşli olur ve yazın bunaltıcı sıcağı ile kışın yağışlı soğuğu bu dönemlerde daha az hissedilir. Ayrıca kalabalık yoğunluğu yaz aylarına göre nispeten daha düşüktür. Yaz ayları (Haziran-Temmuz-Ağustos) oldukça sıcak geçer (sık sık 35°C üzerine çıkar) ve turistik kalabalık en üst düzeydedir; buna rağmen yazın uzun gün ışığı süresi akşamları geç saatlere kadar gezme imkanı da tanır. Kış ayları ise (özellikle Aralık ve Ocak) serin ve yağmurlu olabilir, ancak Noel dönemi Roma ayrı bir güzel süslenir ve müzeler daha sakin olur. Unutmayın, Roma’da yıl boyu ziyaretçi vardır – tamamen “boş” bir sezon yoktur, fakat Kasım ortası ve Ocak-Şubat arası dönemler en tenha zamanlar sayılabilir. Planlama yaparken dini bayramlar (Paskalya gibi) ve yerel tatil dönemlerini de göz önüne alın; bu zamanlarda Vatikan çok kalabalık olabilir veya bazı yerler kapalı olabilir.

Roma’da konaklama için en iyi bölgeler hangileridir?

Roma’da konaklama için birçok semt seçeneği var ve tercihlerinize göre değişir. Tarihi Merkez (Centro Storico), yani Pantheon-Trevi-İspanyol Merdivenleri civarı, birçok yere yürüyerek ulaşabileceğiniz, atmosferik ve güvenli bir bölgedir; fakat otel fiyatları yüksek olabilir. Termini (merkez tren istasyonu çevresi) bölgesi ulaşım açısından çok kolay (tren, metro bağlantıları) ve genellikle daha uygun fiyatlı konaklama sunar, ancak gece geç saatlerde istasyon çevresi biraz tenha ve rahatsız edici olabilir – yine de bütçe dostu olması nedeniyle tercih ediliyor. Trastevere, akşamları hareketli, yerel tat veren bir semttir; burada konaklamak bohem bir deneyim sunar ve etrafta sayısız yeme-içme yeri vardır (metro yok ama otobüs/ tramvay ile merkeze bağlanır). Vatikan civarı (Prati semti), özellikle St. Pietro yakınları, güvenli ve düzenli bir bölgedir; akşamları sakin olsa da metro hattı mevcut ve konaklama seçenekleri bol. Genç gezginler için San Lorenzo veya Monti semtleri de düşünülebilir – Monti Kolezyum’a yakın, kafeleriyle ünlü şirin bir mahalle, San Lorenzo ise öğrenci bölgesi daha hareketli gece hayatıyla bilinir. Özetle, ilk kez gelen çoğu turist için tarihi merkeze yakın (Pantheon, Trevi, Piazza Navona üçgeni gibi) veya Vatikan-Prati bölgesi dengeli bir seçim olacaktır.

Roma’da şehir içi ulaşım nasıl sağlanır, toplu taşıma kullanmak gerekli mi?

Roma şehir merkezinde bir noktadan diğerine çoğunlukla yürüyerek ulaşmak mümkündür, çünkü birçok önemli turistik yer birbirine yürüme mesafesindedir. Ancak her yere yürümek tabii ki yorucu olabilir ve bazı noktalar arasında mesafe vardır. Toplu taşıma seçenekleri olarak metro, otobüs ve tramvay bulunur. Roma’nın metrosu çok kapsamlı olmasa da (A ve B olmak üzere iki ana hattı merkezi bölgeden geçer, C hattı daha dış bölgelerde) Kolezyum, İspanyol Merdivenleri, Vatikan (Ottaviano durağı) gibi yerlere yakın istasyonlar vardır ve hızlı ulaşım sağlar. Otobüsler ve tramvaylar şehrin her yerine yayılmıştır; örneğin Trastevere’ye tramvay ile gidilebilir. Toplu taşıma bileti integredir: 100 dakikalık tek binişlik bilet 1,50 €’dur; ayrıca günlük, 48 saatlik, haftalık gibi sınırsız kartlar da alınabilir. Biletler metro istasyonlarından, gazete bayilerinden veya otomatlardan alınır ve otobüse binerken mutlaka damgalanmalıdır. Taksi/Uber: Resmi beyaz taksiler şehir içinde kullanılabilir; turist bölgelerinde taksi durakları bulunur. Kısa mesafeler genelde 8-15 € tutarken, havaalanı sabit ücretleri (Fiumicino’dan 50 €, Ciampino’dan 30 € gibi) vardır. Uber ise Roma’da sınırlı (UberBlack gibi lüks araçlar mevcut) ve pahalıdır; yerel FreeNow gibi uygulamalar taksi çağırmak için kullanılabilir. Yürümek çoğu zaman en keyifli seçenektir; sokaklar güvenli sayılır ancak yankesicilere karşı toplu taşıma içindeyken ve kalabalık bölgelerde dikkatli olun. Son olarak, Roma Pass gibi kartlar toplu taşımayı da içerdiğinden eğer alırsanız 48/72 saat boyunca sınırsız binebilirsiniz.

Roma’ya gitmek için vize gerekiyor mu?

Eğer T.C. vatandaşı iseniz, İtalya’ya gitmek için Schengen vizesi almanız gerekmektedir. Roma, İtalya’nın başkenti olarak Schengen Bölgesi içinde yer alır. Umuma mahsus (bordo) pasaport sahibi Türk vatandaşları vizesiz İtalya’ya seyahat edemez. Yeşil pasaportlular 90 güne kadar vizeden muaftır. Schengen vizesi başvurusu için gerekli evraklar, başvuru süreci ve güncel bilgiler için Schengen Vizesi Nasıl Alınır 2025 yazımızı inceleyebilirsiniz. Vize aldıktan sonra, seyahatiniz boyunca pasaportunuzu ve vizenizin bir kopyasını yanınızda taşıyın; İtalya’ya girişte sınır görevlileri vizenizi ve konaklama/ dönüş uçağı bilgilerinizi görmek isteyebilir. Ayrıca kimlik ve değerli eşyalarınıza Roma’da da dikkat etmeyi unutmayın – turist kalabalıklarında çantanızı göz önünde tutmak her zaman iyi bir fikirdir. Ancak gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra, vize dahil süreci halledip Roma’ya ulaştığınızda, bu eşsiz şehrin tadını çıkarmaya odaklanabilirsiniz.

Roma Pass ve diğer şehir kartları avantajlı mı?

Roma Pass, şehirde 48 saat veya 72 saat geçerli olabilen bir turistik karttır. 48 saatlik Roma Pass yaklaşık 32 €, 72 saatlik olan ise yaklaşık 52 € civarındadır. Bu kartın sağladığı avantajlar: Belirli sayıda müzeye ücretsiz giriş (48 saatte 1 müze, 72 saatte 2 müze ücretsiz), diğer müze ve arkeolojik sitelerde indirimli giriş, kart süresi boyunca Roma’daki tüm toplu taşıma araçlarına sınırsız biniş (metro, otobüs, tramvay dahil) gibi olanaklardır . Örneğin 72 saatlik kart ile Kolezyum+Forum’u ve Castel Sant’Angelo’yu ücretsiz gezip, Vatikan Müzesi gibi diğer yerlerde indirim alabilirsiniz (Vatikan Müzesi Roma Pass kapsamına dahil değildir, çünkü ayrı bir devlettir). Eğer müze gezmeyi planlıyorsanız ve toplu taşımayı da sık kullanacaksanız, Roma Pass tasarruf sağlayabilir ve zaman kazandırabilir (Kolezyum’da Roma Pass ile hızlı giriş ayrı sırası oluyor). Fakat “sadece açık alanları gezerim, 1-2 müze yeter” diyorsanız belki tek tek bilet almak daha hesaplı olabilir. Omnia Card gibi bir seçenek de vardır; bu kart Vatikan Müzeleri’ni de içerir ancak oldukça pahalıdır (3 günlük ~129 € civarı) ve sadece yoğun müze programı olanlara önerilir. Kısaca, programınıza bakın: 2-3 günde Kolezyum, Castel Sant’Angelo, Capitol Müzesi, Borghese gibi birden fazla ücretli yer görecekseniz ve toplu taşımayı kullanacaksanız Roma Pass değebilir. Yok eğer çoğunlukla sokaklarda gezip az müze yapacaksanız, biletleri ayrı alıp gerektiğinde 24 saatlik otobüs bileti almak daha ucuza gelebilir. Unutmayın, Roma Pass aktivasyon sonrası ardışık saatler işler (48 veya 72 saat); bu yüzden örneğin sabah yerine öğleden sonra aktifleştirmek kartın son gününü de öğlene kadar kullanmak açısından akıllıca olabilir.

Roma, her adımda tarih kokan sokakları, lezzetli mutfağı ve canlı atmosferiyle unutulmaz bir şehir. Bu rehberdeki öneriler ve bilgilerle Roma tatili planınızı kolaylaştırmayı umuyoruz. Şimdiden iyi yolculuklar ve bu “ebedi şehir”in tadını çıkarın – La Dolce Vita başlasın!

Gezi Rehberi kategorisi için tıklayın.

Scroll to Top